6 Ocak 1921 – Vecihi Hürkuş Anlatıyor
Garp Taarruzundan Notlar
“Müsait bir havadan istifade ile kumandanımızın emirlerini yapmak için havadaydım. Düşmanın harekât sahası, Kestel mıntıkasında, dar fakat ileri gittikçe İnegöl, Yenişehir, Bilecik hatlarında çok genişlemişti. Bu mıntıkaların yolları, ileri harekette bulunan kuvvetlerle dolmuştu. Bilhassa en derin yürüyüş kolları İnegöl, Pazarcık yollarını doldurmuştu. Daha şimalde Yenişehir mıntıkası da kısmen dağınık ve daha gerilerde derin yol kolları halinde ilerliyorlardı. Bu gördüklerimi not ederken, yaralı bir kuş gibi inliyordum. Her avuç toprak vücuttan koparılan bir parça idi. Ben bu acıyı duyarak bombalarımla taarruz ediyor, her toplu kesafete hücum ediyor ve tüfeklerimi son mermilerine kadar boşaltıyordum.”
“O gün iki tayyare yükselmiştik. Behçet ve Sıtkı keşifte, ben gene av ile düşmanın ileri harekât mıntıkasına dalmıştık. Hava, Ocak ayının sayılı soğukları içinde bizi donduruyordu. Kapalı bir sema, hele bazı noktalarda bulutlar yüksek tepeleri kucaklamış bir halde idi. İnönü’nün şimaline kadar beraberce gittiğimiz arkadaşlar, bu mıntıkadan Söğüt – Bilecik istikametine açıldılar. Ben de Karaköy – Pazarcık istikametinde yoluma devam ettim. Pazarcık yaylasının batı sırtlarında yakaladığım düşman kuvvetleri, geri kuvvetlerimizle uğraşıyordu. Bu hareketler tamamen bir çete harbi halinde idi ve çok kuvvetle tahmin ediyordum ki düşman kuvvetleri Ethem hadisesinin ardından başladığı bu taarruzda, karşısında muntazam bir kuvvet ve esaslı bir müdafaa hattı kanaatinden uzaktı ve bu karşılaştığı kuvvetleri esaslı hareketler zannediyordu.”
“Düşman daha batıda dağ yollarını kaplamıştı. Onun büyük topluluklarını, ağır silahlarını, cephane kollarını ve ağır toplarını hep yollar üzerinde yakalamıştım. Az bombalarımla iyi bir netice almak için, yolların en tehlikeli noktalarını seçiyordum.”
“Nihayet birincisini yürüyüş kolu arasına, ikincisini de bir batarya üzerine salladım. Esasen bulut vaziyeti müsait olmadığı için, çok az bir irtifadan attığım bombalarım, istediğim tesiri yapmıştı. Uçurumlu yollar üzerinde bulunan, bilhassa nakil vasıtalarına açtığım makineli tüfek ateşi, yürüyüş kollarını birbirine karıştırmış, birçok vasıtaların uçurumlara yuvarlanmasına sebep olmuştu. O gün çok daha haklı ve büyük bir neşe içinde dönüyordum.”
TVHMD
Bunu Paylaş
Bu sayfayı takipçilerinle paylaş!