Vecihi Hürkuş’un, havada, karada, savaşta, barışta, havacılıkla, tayyarecilikle ilgili çalışmalarını düzenli kaydettiği küçük cep ajandaları var.

Ajandaların çok büyük kısmını Osmanlı Türkçesi ile yazmış Vecihi Bey. Nedeni açık; Osmanlıcada sesli harfler yazılmadığından, ajandaların küçük sayfalarında günlere ayrılan kısımlara daha çok yazıyı, daha hızlı yazmak.

Birkaç defter Türkçe yazılı. Defterleri çeviri yapılmak üzere incelerken, Türkçe yazılı bir ajandaya saplanıp kalıyoruz; Ajanda, 1932 yılına ait.

 

* 31 Mart, Perşembe: Tayyareyi yeni hangara nakil, uçuş (15)

* 1 Nisan, Cuma: Tayyare ile uçuş, A.beyit Mustaf. Dak. (10)

* 2 Nisan, Cumartesi: Hamit, malzemeler için Yeşilköy’e gitti. Gelmedi.

* 3 Nisan, Pazar: “Motoru hangara gönderdim.”

Sayfalar sonra;

* 14 Nisan, Perşembe: “Saati rehine, 50 L aldım.”

* 15 Nisan, Cuma: “Hava lodos”

* 16 Nisan, Cumartesi: “Kurban Bayramı, İnşaat devam. Yağmur, Lodos, Fırtına.”

“Saati rehine, 50 L aldım.”
14 Nisan 1932 tarihli not bir muammadır. Bir kilittir.

Hangi saat? Neden rehin? 50 lira büyük para. Vecihi Bey elli lira verip saat almaz. Bu saat nedir?

Neden saatini rehine verilmiştir? Ne olmuştur?

Okumak, araştırmak gerekir…

Anahtar; 16 Nisan tarihli notta açıkça serilmiştir. “İnşaat devam.

Evet, “inşaat devam.”
Vecihi Bey, artık projelerini, tayyarelerini hızla gerçekleştirmek istemektedir. Bir taraftan da bir havacılık okulu açıp pilotlar, planörcüler kısaca tayyareciler yetiştirmek istemektedir.

İlk sivil tayyaresi Vecihi XIV’ü Kadıköy Çuhadarağa sokakta bir binanın çatı katında yaparken, kanatlar sığmadığı için tek kanat usulü çalışmanın zorlukları, onu daha uygun bir çalışma alanı bulmaya yönlendirmiştir. Ayrıca projelendirdiği uçakları için bir hangara gerek duymaktadır. Hangar hem deniz kenarında olmalı hem de okula, öğrencilere yakın olmalıdır. Önce köşelere direkleri dikilen ahşap inşaat devam etmektedir.

Ahşap için, malzeme için, ustalar için para gereklidir. Para ise yoktur. Eldekiler kullanılmıştır.
Peki para nasıl bulunacaktır?

Son seçenek, en değerli varlığını, saatini rehine vermektir…

Bu saat, hangi saattir ki alınan para işe yarasın?

Vecihi Bey’in çok değer verdiği bu muhteşem saat, manevi değeri, maddi değeriyle boy ölçüşemeyecek bir saat olmalıdır.

Bulmak için aramak, kaynaklara ulaşmak gereklidir. Tarih makarasını geri sarıyoruz. Araya araya 1925 yılına kadar gidiyoruz.

1925 yılında Vecihi Bey fen şubesini organize etmektedir. Türk Tayyare Cemiyeti, Reis Cevat Abbas Bey’in önderliğinde ülkeye, orduya tayyare kazandırmak için “Bağış Uçak” kampanyası düzenler.

İlk bağış Ceyhan’dan gelir. Ansaldo firmasından alınan ilk uçağa “CEYHAN” adı verilir. Yeşilköy’de tayyareyle kontrol uçuşları yapılır. İtalyan pilot Lovadino’dan sonra Vecihi Hürkuş, ilk uçuşunda ardı ardına 24 luping (taklak) yapar. Yerde pilot Lovadino yerinde duramaz “Sıradan bir uçakla nasıl böyle akrobasi yapılır?!” der, inanamaz. Tayyare Cemiyeti, Vecihi Bey’e “Türkiye’nin Baş Tayyarecisi” unvanını verir.

Uçak, Ceyhanlılara gösterilmek üzere Vecihi Bey tarafından uçurulur. Ceyhan’da büyük bir törenle uçuşlar yapılır. Ceyhanlı işçiler, kadınlar, köylüler uçurulur. Halkın bağışları ile büyük destek sağlanır.

Ceyhanlılar Vecihi Bey ve yardımcısı, makinisti Hamit Bey’e birer altın kol saati hediye ederler. Hangar ve okul yapımı için rehine verilen saat, işte bu altın saattir.  

Rehinciden asla geri alınamayan altın kol saati…

Bahadır Gürer

Pin It on Pinterest

Share This

Bunu Paylaş

Bu sayfayı takipçilerinle paylaş!